Karanlık Mod Işık Modu

Fjordenhus -Fiyort Babası

2009 yılında yapımına başlanıp 2018’de tamamlanan Fjordenhus Sebastian Behmann ve Olafur Eliasson tarafından Kirk Kapital adlı bir şirket için özel bir ofis olarak, Danimarkada Vejle fiyrodunda tasarlanıp inşa edilmiştir. Adını da Danca‘da fiyort evi anlamına gelen Fjordenhus kelimesinden almıştır.

Gelin, kiremit ve kavisli camın ahengini hep beraber inceleyelim..

Fjordenhus Yapısı

Fjordenhus, Danimarka’nın Vejle kentindeki Vejle Fiyordu’nda yer almaktadır.Vejle Limanı için yapılan düzenlemenin ana parçalarından biri olarak inşa edilmiştir. Etrafını çevreleyen denizin içinde olan ve sadece yaya köprüsü ile erişilebilen bina, yerel yerleşim ile fiyort arasında çarpıcı bir bağlantı kuruyor. Ve bu bağlantı kentin canlılığını ve yaşamını denize kadar getirmektedir. Girişinin yaya köprüsü kullanılarak yapılmış olması bile bu hareket ritmini kaybetmemek için yapılmıştır.

Müşteri bizden sahip oldukları uzun temelli şirkete yakışır bir çalışma ortamı tasarlamamızı istedi. Bunun üzerine yapıda bizler için önemli olan, şirketin görüşüyle de örtüşen, kaliteler doğa, ışık, hava, mevsim ve Vejle Fiyordunun kendisini yansıtmak oldu.

Olafur Eliasson

Yapının bir de liman bağlantısı bulunmaktadır. Bu kısıma ise zemin altında bir pasaj ile erişilmektedir.

Yaya köprüsü yapının ziyaretçilerini yapının kamusal alanı olan zemin katına bağlamaktadır. Bu alan, limana manzaralı olan ve Eliasson tarafından alana özel olarak tasarlanmış eserlerle donatılmış olan bir bölümdür. İki kat yüksekliğindeki kamusal alanın üzerinde 3 katlı bir ofis binası yaratılmıştır. Binanın en üstüne ise bitki örtüsü ve güneş panelleri bulunan yeşil bir çatı konumlandırılmıştır.

Fjordenhus’un zemini ve tavanı, her katta 3.2 metre yüksekliğinde alanlar oluşturan beyaz beton plakalardan oluşmaktadır. Isıtma ve soğutma sistemleri gibi teknik altyapının dağıtımını gizlerler. Tavandaki kesik negatif dairesel hacimler ızgara deseni tavanın toplam ağırlığını azaltır. Bu oyuklar ayrıca ışık fikstürlerini tutmaya ve alanın akustiğini değiştirmeye hizmet etmektedir. Tüm katları kaplamak için Pietra Piasentina taşı kullanılmıştır.

Fjordenhus Tasarım Konsepti

Kavisli, dairesel ve eliptik formlara sahip bu tasarımın ana konseptini 28 metre yüksekliğe sahip içbükey ve dışbükey duvarlardan oluşan ve birbiriyle kesişen dört silindir oluşturmuştur. İç mekanlar ile dış cephe arasında bir zar olarak görülen bu duvarlar, binanın hem içinin hem de dışının etkin kullanılmasına olanak yaratıyor.Kavisli açıklıklara yerleştirilmiş parabolik kemerlerden oluşan pencereler, hem fiyorduun hem de Vejle limanının manzarasını yansıtıyor. 15 farklı tonda ve özellikle düzensiz olarak yerleştirilmiş 970 bin adet Klasik Danimarka tuğlası kullanılmıştır. Bu sayede farklı doku ve şekillere sahip organik bir yüzey elde edilmiştir.

Biz tasarımımıza başlarken müşteriye yapıyı suyun içinde inşa edip gelip geçici, organik bir dile sahip bir dile sahip olup olamayacağını sorduk. Suyla bütünleşik ve organik bir kütle başlangıç noktası olabilirdi. Müşteriyle konuşup yapının karadan suya atlamasına ikna etmeye çalıştık. Tek demeleri gereken ‘Hadi kara parçasından kurtulup suya, endüstriyel limanın içine atlayalım ve ışığı, rüzgarı, su kalitesini ve Vejle’yi tanımlayan atmosferini yansıtan, öven bir yapı yaratalım’ demekti.

Olafur Eliasson

Cephelerdeki tuğlalar cephenin alacağı ışık miktarına ve alanın gereksinimlerine göre koordine edilmiştir. Örneğin, cam tuğlalar daha çok yapının tabanına yakın; mavimsi tuğlalar ise en üst noktalarında kullanılmıştır. İç mekandaysa cephelerin tuğla yapısını odanın gerektirdikleri belirlemektedir. Örneğin merdivenlerde yalnızca gri ve gümüş tuğlalar kullanılmıştır. İç mekanda kullanılan tuğlaların bazıları delikli tuğla olarak tercih edilmiştir. Bu tercih yapının havalanması ve iç mekanın ses ve sıcaklık dengesini sağlamak amacıyla yapılmıştır. Yapıdaki her bir tuğlanın yeri, Eliasson’un birebir söylemi ile, ‘minik sanatsal kompoziyonlar’ yaratmak amacıyla dijital olarak tek tek belirlenmiştir.

İç Mekan yapıları

Toplantı salonları, yönetim kurulu birimleri, yemek hacimleri ve çatı terası gibi yapıları da içinde barından Fjordenhus, sandalyeler dışında bütün mobilyalarını Eliasson’a borçludur.

Duvarlarla teması olmayan spiral bir merdiven barındıran Fjordnehus, merdiven boşluğunda ise silindir şeklinde asansör bulundurmaktadır. Bu alandaki duvarlara gümüş renkli taşlar döşenerek gün ışığının yukarıdan yansıması sağlanmıştır. Duvarların dış cepheyle uyumlu olması için ise gümüş rengi taşlara ek olarak beyaz, yeşil ve gri taşlar da kullanılmıştır.

Fjordenhus Hakkında Düşüncelerim

Bir ofis ve kamusal bir toplanma alanı olarak planlanan, bulunduğu alanın gereksinim ve isteklerini karşılayabilen ama bunları yaparken asla kendisinden ve tasarım anlayışından uzaklaşmayan Fjordenhus, bir yapının bulunduğu alandan kopmadan o alanı ne çaplı değiştirebileceğine verilmiş en güzel cevaplardan birisi. Kendi içinde ve geniş ölçekte çok kuvvetli bir algıyı kıran ve bir fikrin nasıl ortama adapte olabileceğini bizlere gösteren Fjordenhus kesinlikle hakkında konuşulmaya değer.

Fjordenhus hakkında siz neler düşünüyorsunuz? Sizce bu kadar fazla özelliği içinde barındırırken unuttuğu bir şeyler kalmış olabilir mi? Eksik veya hatalı bir yönü var mı? Eğer hala göz atmadıysanız Malaparte Villası incelememizi de buradan okuyabilirsiniz.

Mimar: Fjordenhus Sebastian Behmann ve Olafur Eliasson
Mimari Tarz: Modern-Çağdaş Mimari
Yıl: 2009-2018
Yer: Vejle,Danimarka

View Comments (2) View Comments (2)

Bir Cevap Yazın

Önceki Gönderi

Neugebauer House -Okyanusal Gereksinimler

Sonraki Gönderi

Brasilia Katedrali -İlahi Mimari

Başlıklar

Dök Mimarlık sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin