Karanlık Mod Işık Modu

Anıtkabir -Ebedi İstirahatgah

Anıtkabir / Dök Mimarlık

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk 10 Kasım 1938 tarihinde Dolmabahçe Sarayında ebediyete ulaştı. 13 Kasım’da Atatürk’ün naaşının Ankara’da inşa edilecek bir anıt mezara defnedileceği ve bu inşaat tamamlanana kadar Ankara Etnografya Müzesi‘nde kalacağı açıklandı. 1953 yılında inşaası tamamlanan Anıtkabir, Atatürk’ün naaşının ebedi istirahatgahe kavuştuğu yer olmuştur.

Gelin hep beraber Anıtkabir’in tarihini ve yapısını inceleyelim..

Atatürk’ün Naaşının Ankara’ya Taşınması

Atatürk’ün vefatı sonrası matem / Dök Mimarlık

19 Kasım 1938 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nda top arabasına konarak Sarayburnu’na getirildi. Tabut burada Yavuz Zırhlısına kondu. Zırhlıya Hamidiye, Zafer, Tınaztepe ve 2 denizaltı gemisi ile Savarona ve yabancı ülke gemileri eşlik ettiler. Yavuz zırhlısı İzmit Mayın İskelesine yanaştı ve cenaze buradan İzmit Garına ulaştırıldı. Tabut burada Ata’nın sağlığında yurt gezilerinde kullandığı ve şu anda Ankara Gar Binasında korunan Beyaz Trene kondu ve Ankara Garına taşındı. Gardan I. TBMM önüne oradan da devlet töreni ile Etnografya Müzesine taşındı ve 21 Kasım 1938 tarihinde müzede kendisine ayrılan yerde defnedildi. Naaşı burada 15 yıl boyunca kalmıştır.

Anıtkabir’in yapımı

Anıttepe’nin boş hali / Dök Mimarlık

Anıtkabir’in 906 m rakımlı Anıttepe, o zamanki adıyla Rasattepe’ye inşa edilmesi kararlaştırıldıktan sonra bir proje yarışması açıldı. İlk etapta yarışmaya sadece Avrupa mimarlarının katılabileceği duyuruldu. Bu durum tepki çektiği için yarışma Türk mimarlara da açıldı.

Bir jüri oluşturuldu. Toplam 27 yabancı, 20 Türk mimar yarışmaya başvurmuştur. Sonucunda ise 3 proje çok başarılı bulunmuştur. Bu 3 proje Prof. Johannes Kruger’in, Prof. Arnoldo Foschini’nin, ve İTÜ Mimarlık Fakültesi hocalarından Prof. Dr. Emin Halid Onat ile Dr. Ahmet Orhan Arda’nın projeleri olmuş, ama jüri tarafından Türk mimarların projesini seçilmiştir. İlerleyen zamanlardaysa bu projenin diğer iki projeye kıyasla milli duyguları daha iyi yansıttığı ve araziye de daha uygun olduğu açıklandı.
Seçilen projenin inşasına 9 Ekim 1944’de başlandı. Dört aşamalı olarak gerçekleştirilen Anıtkabir’in inşaatı 9 yılda tamamlandı.

Anıtkabir’in Genel Mimarisi

Anıtkabir’in genel mimarisi, 1940-1950 yılları arasındaki İkinci Ulusal Mimarlık Akımı döneminin özelliklerini yansıtmaktadır. Bu dönemde daha çok anıtsal yönü ağır basan, simetriye önem veren, kesme taş malzemenin kullanıldığı neoklasik mimari üslupta binalar yapılmış olup Anadolu Selçuklularının biçem özellikleri kullanılmıştır. Onat, projelerinin tarihî kaynağının “skolastik ruhun hüküm sürdüğü “Osmanlı’daki padişah türbelerine dayanmadığını ve “yedi bin yıllık bir medeniyetin, rasyonel çizgilerine dayanan klasik bir ruhu” temel aldığını belirtirken; Türkiye ve Türk tarihinin Osmanlı ve İslam tarihinden ibaret olmadığını ifade etmektedir. Bu bağlamda genel anlamda Anıtkabir mimarisinde İslam ve Osmanlı mimari tarzları bilinçli olarak tercih edilmemiştir. Anadolu‘nun antik köklerine atıfta bulunan Anıtkabir projesinde mimarlar, Bodrum’da bulunan Halikarnas Mozolesi‘ni örnek almıştır. Her iki yapının kompozisyonu da temelde, dikdörtgenler prizması şeklindeki ana kütlenin etrafını dıştan çevreleyen kolonlardan oluşmaktadır. Bu klasik üslup, Anıtkabir’de de tekrar edilmektedir.

Diğer yandan projenin iç mimarisindeki kolon ve kirişli döşeme sisteminin kemer ve tonozlu bir sistemle değiştirilmesi sonrasında iç mimaride Osmanlı mimarisini ilham alan öğeler kullanılmıştır. Bununla birlikte Anıtkabir’in revakları, tören meydanı ve Şeref Holü’nün zemin döşemelerindeki renkli taş süslemeleri; Selçuklu ve Osmanlı mimarilerindeki süslemelerin özelliklerini taşımaktadır.

Anıtkabir Yerleşimi

Anıtkabir Planı / Dök Mimarlık

Anıtkabir, Anıt Bloku ve Barış Parkından oluşmuştur. Barış Parkı, ülkemizden ve dünyanın çeşitli ülkelerinden getirilen 48.500 civarında bitki ve ağacın ülkelerini temsil etmek amacıyla bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Bu park, sembolik bir “Milletler Cemiyeti” ve Atatürk’ün “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesini hayata geçiren bir yer olmuştur. Tandoğan Kapısından girildiğinde Barış Parkı içinden yürüyerek Anıt Mezara uzanan yolun iki yanında 24 Oğuz boyunu temsilen 24 aslan heykeli yer alır. Dikdörtgen bir plan üzerine kurulu Anıt Mezar dört yandan kolonlarla çevrilmiş olup, duvarlarında altın yaldızlarla yazılmış Atatürk’ün “Türk Gençliğine Hitabesi” ve Cumhuriyetin kuruluşunun 10. yıl dönümünde söylemiş olduğu “Nutuk” yer almaktadır. Şeref Salonunun zemini ve duvarları renkli mermerlerle kaplıdır. Düz tavan 16. ve 17. yüzyılların halı ve kilim desenlerinden oluşan mozaiklerle süslenmiştir. Tek parça kırmızı mermerden yapılan Atatürk’ün sembolik lahdi sadedir. Mezar Odası ise Şeref Salonunun altında yer alır. 

Anıtkabir Kuleleri

Anıtkabir içinde her biri değişik temaları barından, girişinden itibaren simetrik olarak konumlandırılmış İstiklal, Hürriyet, Mehmetçik, Zafer, Barış, 23 Nisan, Misak-ı Milli, İnkılap, Cumhuriyet ve Müdafaa-i Hukuk adında 10 adet kule bulunmaktadır. Dikdörtgen plan üzerine piramit çatılarla örtülmüş kulelerde eski Türk kilim desenlerinden alınmış, fresk tekniğinde geometrik süslemeler görülür. Kulelerin iç duvarlarında o kuleye özel kabartmalar ve Atatürk’ün sözleri yer almaktadır. Zafer ve Barış Kuleleri arasında II. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün mezarı bulunur. 

Anıtkabir Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi

Müzenin içinden bölümler / Dök Mimarlık

Misak-ı Milli kulesinin kapısından girilen müze, 21 Haziran 1960 tarihinde Anıtkabir Atatürk Müzesi adıyla açılmıştır. 2001 yılında Anıtkabir Komutanlığı tarafından hazırlanan proje doğrultusunda müzeye Şeref Salonunun altında bulunan yaklaşık 3.000 m²’lik sütunlu alanın da eklenmesine karar verilmiştir. Bu projenin hayata geçmesiyle müze, 1.200 m² genişlemiştir. 26 Ağustos 2002’de yeni eklenen bölümler ile birlikte müze devlet töreniyle açılmıştır. Bu tarihten itibaren müze, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi adını almıştır. 

Müzenin bölümleri

4 bölümden oluşan müzenin ilk bölümünde Atatürk’ün kullandığı ve kendisine yabancı devlet adamları tarafından hediye edilen eşyalar ile onun manevi evlatlarından Afet İnan, Rukiye Erkin ve Sabiha Gökçen tarafından müzeye bağışlanan Atatürk’e ait eşyalar bulunmaktadır. Bunların yanında bu bölümde bulunan, Atatürk’ün balmumu heykeli ve köpeği Fox’un dondurulmuş bedeni oldukça ilgi çekmektedir. İkinci bölüm destansı Çanakkale Savaşı, Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruzu anlatan yağlı boya tablolar ile donatılmıştır. Bu bölümde Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda yaşanan güçlükler hissettirilmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümde Millî Mücadele ve devrimlerin anlatıldığı galeriler ile Atatürk’ün mezar odası yer almaktadır. Bölüm 1919–1938 yılları arasında geçen olayları Türkçe ve İngilizce olarak açıklamaktadır. Son bölümdeyse Mustafa Kemal Atatürk’ün kütüphanesinde yer alan 3.123 kitabın bulunduğu Atatürk Özel Kitaplığı yer almaktadır. Bu bölümde yer alan bilgisayarlar, Ata’nın hayatına ilişkin bilgileri, Anıtkabir’in yapılış sürecini anlatan belge ve resimleri, Anıtkabir’de yapılan törenlerin filmlerini içermektedir.

Düşüncelerim

Atatürk’ün ebedi istirahatgahı olan Anıtkabir gerek işlemeleri gerek motifleri ve gerekse de mimari anlamda ki kararları ile bir anıt mezarın yansıtması gereken şeyleri çok iyi aktarabiliyor. Bulunduğu alanın ve bu alanın en verimli şekilde kullanılmasının da bunda etkisi çok büyüktür. Şüphesiz ki Anıtkabir Atatürk’e yakışır bir anıt mezar olmuştur.

Anıt mezar ve Ankara’nın sembolü olan Anıtkabir Ankara’nın temellerinden doğmuş ve burada yükselmiştir. Anıtkabir hakkında siz neler düşünüyorsunuz? Sizce burası Ankara’nın en temelinde mi? Eksik veya hatalı bir yönü var mı?

Eğer hala göz atmadıysanız Norveç’in simgelerinden olan Norveç Parlamentosu incelememizi de okuyabilirsiniz.

Bizimle düşüncelerinizi paylaşabilir ve bunu yaparken sizin için en yeni yazılarımızı sizlere e-posta yoluyla aktaran bültenimize de abone olabilirsiniz.

Mimar: Emin Halid Onat, Ahmet Orhan Arda
Yıl: 1944
Yer: Ankara, Türkiye

Add a comment Add a comment

Bir Cevap Yazın

Önceki Gönderi

Galata Kulesi -Yaşam Çıkıntısı

Sonraki Gönderi

Kız Kulesi -Kopuk Bütünlük

Başlıklar

Dök Mimarlık sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin