Hope Rezidansı -Hayat Boşluğu
1977’de tamamlanan Hope Rezidansı, ünlü komedyen Bob Hope ve eşi Dolores Hope için John Lautner tarafından tasarlanmıştır. Bu tasarım, mimarın en az bilinen çalışmalarından biri olabilir, ancak bir kez görenin unutması neredeyse imkansızdır. Rezidans, mantara benzeyen benzersiz bir yapısıyla dikkat çeker ve içeride çıplak gökyüzünü andıran yuvarlak bir boşluk bulunur.
Bu özel rezidans, 10 yatak odası, 13 banyosu, kapalı ve açık havuzları, tenis kortu, minik göleti ve dış mekandaki şöminesi ile büyüleyici bir yaşam alanı sunar. Detaylı inceleme ile bu muhteşem yapının özelliklerini daha yakından görebiliriz.
Sidney Opera Evi -Kabuk Kırık
Dünyanın en önemli mimari yapıtlarının başında gelen Sidney Opera Evi, Danimarkalı Jørn Utzon tarafından 1973 yılında tasarlanmıştır. Utzon, tasarımında kuşların kanatlarını, bulutların şeklini, deniz kabuklarını, ceviz ve palmiye ağaçlarını ve yatların yelkenleri ile kısmen de Meksika’daki Maya ve Aztek tapınaklarını aktarmak istemiştir. Gelin bu mimari başyapıtı hep beraber inceleyelim.. Sidney Opera Evi Tarihi Dünyanın en ünlü binalarından biri olan Sidney Opera Evi’nin tasarım süreci 1956 yılına dayanmaktadır. Avustralya’daki Yeni Güney Galler Hükümeti, 1956 yılında Sidney’de opera ve senfoni orkestralarının konserleri için inşa edilmesi gereken iki performans salonunun tasarımı için bir yarışma başlatmıştır. Yarışmaya birkaç basit eskiz çizimi ile katılan Utzon’un eskizleri yarışmanın jürilerinden Eero Saarinen tarafından oldukça beğenilmiş ve bu tasarımın gelişip dünyanın en önemli yapılarından bir olabilecek potansiyelinde görülmüştür. Sidney Opera Evi’nın yapımına 1959,Mart ayında başlanmıştır. Taslak proje alanında bulunan Fort Macquarie Tramvay Deposu yıkılmış onun yerineyse yeni opera binası yerleştirilmiştir. Proje üç temel bölüme ayrılarak inşa edilmiştir: 1.Aşama:…
Bosjes Şapeli -İdeal Şeffaflık
Güney Afrikalı Coetzee Steyn liderliğindeki Steyn Stüdyo tarafından tasarlanan Bosjes Şapeli, sadelik ve uyumun özgün bir örneğini sunuyor. Şapelin heykelsi formu ve zarif tasarımı, mimari anlamda büyüleyici bir deneyim sunuyor. Sadece bir yapı değil, aynı zamanda içsel huzurun ve estetiğin bir yansıması olarak öne çıkıyor.