1995 yılında Maastrich,Hollanda‘da Aldo Rossi tarafından şu anki binası tasarlanan Bonnefanten Müzesi, geçmişi 1884 yılına dayanan orijinal olarak Bonnefantenklooster adı verilen müzenin yaveridir. bir manastırda bulunuyordu. ‘Seyir Fabrikası’ adı ile tanınan müze son haline ‘Ceramique’ adı verilen eski bir endüstri alana inşası ile kavuşmuştur.
Eski ve yeniyi içinde harmanlaması müzeye özgün bir karakter kazandırmış, ziyaretçilerin her dönemde kendilerinden bir şeyler bulabilmelerinin önünü açmıştır.
3 katlı olan binanın ilk katında, tarihi 16. ve 17.yüzyıllara dayanan eserler ve Ortaçağ’dan kalma heykeller sergilenmektedir.
2. katında ise kıyasla daha modern, minimalist Sol LeWitt ve Robert Ryman, Luciano Fabro, Mario Merz’in, Hollanda’dan Atelier Van Lieshout, Belçika’dan Patrick Van Caeckenbergh, İsviçre’den Roman Signer ve Avusturya’dan Franz West’in eserleri de ikinci katta sergilenmektedir.
Son katında ise Aldo Rossi’nin “Benzerliğin Şekilleri” adlı ufak bir sergi de bulunmaktadır.
1990’lı yıllarda Limburg Eyaleti yeni müzenin inşası için 40 milyon € değerinde bir yatırım yapmış, müze direktörleri ise bu iş için tasarımına ve yaratıcılığına güvendikleri Aldo Rossi’yi tercih etmişler.
Projenin açık ve geleneksel bir yapısı var. Rossi’nin mekansal kurgusu merkezi bir merdiveni çevreleyen kanatların içine yerleştirilmiş; yukarıdan ve yanlardan aydınlatılan bir dizi galeriler olarak tanımlanabilir.
Müzenin İnternet sitesinde yapı ile ilgili yazılan yazıdan bir bölüm.
Aldo’nun tarzına uygun biçimde çevredeki dokuyla uyum içinde olacak ahşap taş ve tuğla gibi malzemeler kullanılarak yapılmıştır.
Aldo tasarımında güneş ışığından çok etkilenmiş buna bağlı olarak ana merdivenin üst kısmı ve cephelerdeki boşluklarda doğal aydınlatmadan bolca yararlanmıştır.
Adlo bu merdiven için ‘dünya ile bağlı’ diyor. Tasarımında burayı kapalı bir mekan olarak değil aksine yaşayan bir sokak haline getirmek için uğraşmıştır.
Bu merdiveni tasarlarken Portekiz bir şairden ilham almış olan Aldo bu şekilde Portekiz ve Hollandayı bağlamsal olarak bütünleştirmek istemiştir.
Kubbenin tasarımında Alessandro Antonelli’nin San Gaudenzio Bazilikası’ndan ilham aldığını açıkça belirten Aldo, kubbeyi yapının genelinden ayırt edilebilecek çinko kaplı planlamıştır.Müzenin genelinden ayrılan bu yapı avrupa mimarisi için bir referans ve algı yönetiminin oldukça başarılı bir uygulamasıdır.Mimar olmasının yanında Felsefeci de olan Aldo bu eserinde bir mimarın mimarlıktan öte sosyalist ve filozof olmanın önemini ve potansiyel katkılarını gözler önüne seriyor..
“But now, just as if we were standing on the belvedere, we can view the museum as a whole, perhaps a lost whole which we only recognize thanks to those fragments of our lives which are also fragments of art and Europe of bygone days.”
-Aldo Rossi, Bonnefanten Müzesi hk.
9 Mart 1995’de açılan Bonnefanten Müzesi açıldığı sene 175 bin kişiyi ağırlamıştır.
1997 yılında yapılan bir araştırmaya göreyse müzeye gelen insanların %73’ü müzenin yeni şeklinden daha mutlu ve daha da büyük bir yüzdesi ise içeride yer alan sanat eserlerinin beklentilerini karşıladıklarını ifade etmiştir.
Mimaride toplum hayatı, sosyal çevre, gelenekler ve tasarımın nasıl birleşebileceğinin en güzel örneklerinden olan bu yapı ve bunların bu güzellikte birleşmesine öncülük eden Aldo Rossi hem ziyaretçilerine hem de mimarlara nasıl yapılacağını göstermiş ve bunu Bonnefanten Müzesi ile kanıtlamıştır.Uyumu yakalamış ve bunu doğalı ve tarihi dokuyu bozmadan harmanlamıştır.
Fikirlerinizi belirtmek için yorum yazabilirsiniz..
Yapım Yılı:1995
Mimar: Aldo Rossi
Yer: Maastrich, Hollanda
Fotoğraf:James Taylor-Foster
Çok güzel bir sayfa olmuş. Ellerinize sağlık…
Çok teşekkürler. Her iki günde bir 13.15’de tekrar sitemize bekliyoruz..
Çok yararlı bir sayfa olmuş emeğinize sağlık
Çok teşekkür ederiz. Takipte kalmayı unutmayın..