Hope Rezidansı -Hayat Boşluğu
1977’de tamamlanan Hope Rezidansı, ünlü komedyen Bob Hope ve eşi Dolores Hope için John Lautner tarafından tasarlanmıştır. Bu tasarım, mimarın en az bilinen çalışmalarından biri olabilir, ancak bir kez görenin unutması neredeyse imkansızdır. Rezidans, mantara benzeyen benzersiz bir yapısıyla dikkat çeker ve içeride çıplak gökyüzünü andıran yuvarlak bir boşluk bulunur.
Bu özel rezidans, 10 yatak odası, 13 banyosu, kapalı ve açık havuzları, tenis kortu, minik göleti ve dış mekandaki şöminesi ile büyüleyici bir yaşam alanı sunar. Detaylı inceleme ile bu muhteşem yapının özelliklerini daha yakından görebiliriz.
Dancing House -Kıvrım Kopuk
1994-1996 yılları arasında Hırvat-Çek mimar Vlado Milunić ve Kanadalı-Amerikalı mimar Frank Gehry tarafından tasarlanan Dancing House, Prag’ın Barok ve Gotik akımlarla yapılmış yapıları arasında hemen göze çarpmaktadır. 1930’lu yıllarda aktif olan ve Hollywood’un en ünlü dansçı çiftleri arasında gösterilen Fred Astaire ve Ginger Rogers‘e ithafen yapıldığı düşünüldüğünden Dans Eden Ev (Dancing House) olarak anılmaktadır. Gelin bu iki aşamadan oluşan ikonik yapıyı hep beraber inceleyelim.. Dancing House Tarihi Prag’ın tarihi ve sembolik önem taşıyan bir yapısı olan Dancing House, 1945 yılında ABD’nin Prag bombalamasının ardından hasar görmüş olan bu bina, savaş sonrası dönemde uzun süre kullanılamaz durumda kalmıştır. 1960 yılında temizlendikten sonra bile, savaşın izleri uzun süre etkisini göstermeye devam etmiştir. Ancak bu süreçte yapıya olan en büyük etki, komşu arazide bulunan Václav Havel’in ailesinin yaşamış olmasıdır. Havel, ilerleyen yıllarda Çekoslovakya’daki Komünizm’e karşı ayaklanmanın liderlerinden biri olarak ortaya çıkmış ve sonrasında Çekoslovakya’nın bölünmesi ile Çekya’nın ilk cumhurbaşkanı olmuştur. Bu nedenle Dancing House,…
Bosjes Şapeli -İdeal Şeffaflık
Güney Afrikalı Coetzee Steyn liderliğindeki Steyn Stüdyo tarafından tasarlanan Bosjes Şapeli, sadelik ve uyumun özgün bir örneğini sunuyor. Şapelin heykelsi formu ve zarif tasarımı, mimari anlamda büyüleyici bir deneyim sunuyor. Sadece bir yapı değil, aynı zamanda içsel huzurun ve estetiğin bir yansıması olarak öne çıkıyor.
Harpa Konser ve Konferans Merkezi -Cephe Dokusu
Henning Larsen Mimarlık tarafından tasarlanmış olan Harpa Konser Salonu ve Konferans Merkezi Reykjavík, İzlanda‘da bulunmaktadır. 2007- 2011 yılları arasında tasarlanan yapı 28,000 m² alan üzerine 164 milyon € maliyetle inşa edilmiştir. Gelin bu deniz kıyısındaki yapıyı hep beraber inceleyelim.. Harpa’nın Bulunduğu Alan Şehrin kalbinde kültürel ve sosyal bir merkez olmuştur. Çevre dağların ve Kuzey Atlantik Okyanusu’nun muhteşem manzarasına sahiptir. Harpa, meraklı gezginler için büyüleyici bir alandır. Şehirden,doğaldan veya insandan bağlantısını asla koparmamış olan ödüllü Harpa mimarisi, 4 Mayıs 2011’de açıldığından bu yana 10 milyon misafir çekmiştir. Bulunduğu Alanın Harpa’ya Çıkardığı Zorluklar Müzik salonunun yoğun bir yola yakın olması, tasarıma bir tür meydan okuma durumu yaratmıştır. Uzun uğraşlar ve tasarım deneyleri sonucunda istenilen estetik kalite sağlanmış ve yapıya gürültünün girişi engellenmiştir. İzlanda iklimiyle de mücadele edilmiştir. Yapının ısısını dışarı kaçırmamak için özel yalıtımlar kullanılmıştır. Yapının akustiği esnek kullanıma izin verdiği için farklı etkinlikler için kullanılabilmektedir. Hareket ettirilebilir ve farklı hacimleri oluşturabilir şekilde tasarlanan…
CRAB Çizim Atölyesi -İkonik Farklı
Bournemouth Üniversitesi Sanat Fakültesi, İngiltere’de 2016 yılında yapılan bu alışılagelmişin dışındaki CRAB Çizim Atölyesi planlanma sürecine beraber göz atalım. Çizimin gücü ve onun sanatın yaratılışındaki etkisi tartışılamaz. Bournemouth Üniversitesi Sanat Fakültesi Bölüm Başkanı, Stuart Bartholomew Mimarlık mezunu olan Bartholomew bu düşüncesini sanat bilgisi ile birleştirmeye başlamış ve bu yapının yaratılışı için 2014 yılında CRAB mimarlık ofisinin başı olan Sir Peter Cook ile bu yapı hakkında görüşmüştür. Yapıda bu sanat aşkını yakalamak istemiştir. Bunun üzerine CRAB ekibi bu düşünceyi fakültenin 17 ayrı bölümündeki öğrencilerin hepsine hizmet edebilecek bir çizim atölyesi oluşturmuşlardır. İçi çizim, resim, heykel, drama, mimari aktiviteler gibi işlevlere hizmet etmesi için tasarlanmıştır. Doğal ışığın sanat üzerindeki etkisinin çok büyük olduğu düşünülmüş ve doğal ışığın olduğu gibi kullanılabilmesi için oldukça geniş bir açıklık basit bir cam ile açık şekilde bırakılmıştır. 140 m2 bir alana kurulan stüdyo Cook tarafından “Bu stüdyo yaratıcılık gerektiren sanatların temelinin çizimden geçmesinin önemini aktarıyor.” diye tanımlanmıştır. “İş…
Sancaklar Cami -Görünmez İdeal
Emre Arolat’ın eşsiz tasarımıyla hayat bulan Sancaklar Cami, 2011-2013 yılları arasında İstanbul’un sakin ve doğal güzellikleriyle ünlü Büyükçekmece semtinde inşa edilmiştir. 650 kişi kapasiteli bu anıtsal yapı, Türkiye’nin modern mimari örneklerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Cami, Sancaklar Ailesi’nin derin manevi duyguları ve Büyükçekmece Gölü’nün huzur veren manzarasıyla bütünleşerek, mimari harikası bir esere dönüşmüştür. Sancaklar Cami’nin tasarımında geleneksel İslami motiflerin modern bir yorumu görülmektedir. Emre Arolat, bu projede geçmişi gelecekle birleştiren bir yaklaşım benimsemiş ve camiyi çevreyle uyumlu, sakin ve içsel bir mekân olarak şekillendirmiştir. Caminin çevresini saran doğal peyzaj, ibadet alanını kuşatan huzurlu bir atmosfer yaratmaktadır. Büyükçekmece’nin coğrafi ve kültürel özellikleri, tasarımın temelini oluşturmuş ve cami bu özellikleri modern mimariye entegre ederek bölgenin ruhunu yansıtmıştır. Sancaklar Cami’nin dış cephesi, yalın hatları ve zarif detaylarıyla dikkat çekerken, iç mekân ise sade ve etkileyici bir içsel deneyim sunar. Caminin ana ibadet salonu, yüksek tavanı ve geniş pencereleri sayesinde doğal ışığın bolca içeri…